AXUA SÎPÎ’NİN BİR DAMLASI BİLE BORULARA HAPSEDİLEMEZ!

Çocukluğumda Goşkar Çayı yol vermez çağlayarak, gür, neşeli ve yeşil vadiyi gümbür gümbür gümbürterek, çığlık çığlığa kuşların sesine ses katarak doğa harikası olarak akardı. Her derde derman şifalı altın pullu alabalıkları oynayarak keyifle sanki, “Ben Goşkar Baba’nın sofrasındayım, beni al afiyetle ye!” dercesine hop hop havaya zıplarlardı. Dağ silsilesinin klimalı serin esintisiyle Goşkar, Dapak ve Muzuran köylerin yaz aylarında deniz kenarlarındaki sahilden çok daha iyi piknik alanlarıydı. Çayda yaptıkları büyük gölcüklerde yüzen ve piknik yaparken elini suya daldırarak aldıkları şifalı alabalıkları pişirerek yiyen gürbüz çocuklar, kadınlar, erkekler akşamları evlerine neşe içinde dönerlerdi. Bolca iyi su içmiş koyunları, keçileri ve inekleri tatlı tatlı meleyerek, memelerinde bol sütle dönerlerdi sahiplerinin evlerine. Şimdi kurumaya yüz tutmuş derede yüzmedikleri ve piknik yapmadıkları için ürkek çocuklar, kadınlar, erkekler akşamları evlerine neşesiz, üzüntülü, mutsuz dönüyorlar. Yeterince su içmemiş koyunları, keçileri ve inekleri sessizce, yorgun, bitkin bir şekilde ve memelerinde çok az sütle dönerler sahiplerinin evlerine.

 

1975-78’lere kadar bu yeşil Goşkar Vadisi’ne belediye başkanları, kaymakamalar, valiler ve jandarma komutanları yaz aylarında, özellik hafta sonlarında serinlenmek, piknik yapmak, yüzmek ve alabalık avlayıp gril yapmak için gelirlerdi. Rakılı sofralarını kurar, avladıkları şifalı alabalıkları pişirir yerlerdi ve neşeyle dönerlerdi Varto’ya. Şimdi onlar bu yeşil vadiye ekolojik-kırım projeleriyle geliyorlar. Batı’nın neoliberal politikalarıyla neden insanlar ve doğa bu kadar vahşileşti?

 

Bir arkadaşımız eski arşivleri araştırmış, TRT Haber Gazetesi’nin 28 mart 2018 tarihli haberinde, Kayyum olan kaymakam Goşkar Köyü ve Yeşil Vadi’yi jandarma eşliğinde geziyor. Herkes o “Varto’nun 40 yıllık su sorunu çözüldü” haberini görüp okudu. Ne yapıyorlar? Varto Belediyesi’ne Axua Sîpî içme suyu projesini hazırlıyorlar! Yani şu anki çok değerli Belediye Eşbaşkanlarımız 7 yıl önce kayyum yönetiminin hazırladıkları su projesini pratiğe uyguluyorlar. Mart 2018 yılında hazırlanan ve 2025 yılında pratiğe uygulanan bu proje, yıllar önce iki HES projesiyle bu coğrafyanın ekolojik-kırımını gerçekleştiren, Goşkar Baba’nın ayakları altındaki soğuk pınarların ve kaynağını doğadan alan bilimsel tabiat inancımızı yok eden projenin devamıdır. Adım adım ilerliyor. Devamı daha gelecek.

 

Yani şu anki çok değerli Belediye Eşbaşkanlarımız 7 yıl önce kayyum kaymakamın hazırladıkları su projesini pratiğe uyguluyorlar. Mart 2018 yılında hazırlanan ve 2025 yılında pratiğe uygulanan bu proje, yıllar önce iki HES projesiyle bu coğrafyanın ekolojik-kırımını gerçekleştiren, Goşkar Baba’nın ayakları altındaki soğuk pınarların ve kaynağını doğadan alan bilimsel tabiat inancımızı yok eden projenin devamıdır. Adım adım ilerliyor. Devamı daha gelecek.

 

Ve bir zamanlar o yeşil Goşkar Vadi’sinde piknik yapıp şifalı alabalık pişirip yiyen bu devlet memurları hiçbir zaman kendilerine şu soruyu sormadılar: “Şimdi bizi bu projeleri hazırlatmak ve pratiğe uygulamak için bizi buraya kim yolladı?”

 

Kimileri diyorlar ki, “Mahkemeye verdiğimiz HES firması davasını biz kazandık. HES’e gidecek suyun bir kısmını biz alacağız. Eğer bize vermeseler hepsini onlar alacaklar.” Yani “Eğer biz almasak bu suyu da HES firması alacakmış!“ Küçük gölcüğün beton perdesi üzerinden fazlası dere yatağına akan küçük can suyu ve gölcüğün iki km. aşağıdaki son gözelerden dereye akan Axua Sîpî nasıl sizin hakkınız oluyormuş? Bu beton bent üzerinden süzülerek dere yatağına akan suyu HES firması istese de alıp onu borulara koyamaz. Çünkü yamacın karşı tarafındaki dev borular zaten dolu. Sonra HES’in Heniyo Serden’den (Soğuk Pınar) sonraki gözeneklerden akan Axua Sîpî'ye ne hakla el koyuyorsunuz? HES istese de Axua Sîpî suyunu alamaz. Çünkü Goşkar Baba’nın Axua Sîpî dışında hemen hemen çağlayan bütün gözeneklerinden akan termemiz pınarların suyunu dev boruları tıka basa doldurup götürmüş! O dev borular daha fazla suyu zaten alamaz ve taşıyamaz! Kurumaya yüz tutmuş o Goşkar çayındaki minnacık suyun bir damlası bile eksilmemelidir. Eksilmesi durumunda o coğrafyanın ekolojik dengesi daha da bozulur ve zaten çalmaya başlayan ekolojik sistemin tehlikeli çanları daha fazla çalmaya başlar.

 

Atalarımızdan, dedelerimizden kalan bu cennet Goşkar Baba Vadi‘sini neden cehennemeye çeviriyoruz? Bu soruya soruyla yanıt veren ve kaynağını doğadan alan Zerdüşt’ün “İyi düşün, iyi söyle, iyi yap“ tabiat inancını “Eline kilit, diline kilit, beline kilit” diyerek takip eden Hallâcı Mansûr 9. Yüzyılın başlarında şöyle diyordu: ”İnsanlar neden bu cennet dünyayı önce cehenneme çevirirler ve sonra cennete gitmek için uğraşırlar!”

 

Eğer Varto’ya su götürmek istiyorlarsa, başka alternatifler aranmalı. Konuştuğum birçok mühendis ve uzman arkadaşlar en iyi çözümü şu şekilde açıkladılar: “Kesinlikle bu son Axua Sîpî gözelerinden su götürülmemeli. Bu, suyu çok azalan yeşil vadinin ölümü olur, kimse bu sorumluluğun altına girmemeli. Goşkar Baba’nın ayakları dibindeki son gözeneklerden, dereyi azbiraz canlandıran son pınarların kaynakları o coğrafyanın ekolojik-sistemidir. Yaşam alanları ekolojik dengenin vazgeçilmez bir parçasıdır. Eğer Varto Belediye yöneticileri müdahale edip son pınarın suyu da alırsa, o yeşil Goşkar deresini, çevresini, hayvanları, bitkileri ve orda yaşayan insanların yaşamını tehlikeye atmış olur! Doğa, sel felaketleriyle, kuraklıkla, depremle ve az kar yağışıyla bunun intikamını alacaktır!

 

Yaz aylarında suyu azalan Varto’ya suyu götürmek istiyorlarsa; en iyi çözüm ya Yayıklı köyündeki ikinci HES Santralin altından çıkan suyu, ya da barajdan almaları gerektiğini söylüyorlar. Yayıklı köyünden su götürmeleri hem maliyeti çok daha düşük, hem de yıkıma uğratılmış Goşkar Vadi’nin ekolojik dengesini daha fazla bozmamış olacaklar!”

Bu alternatifler varsa neden Axua Sîpî?

 

Bu yüzden ARTIK AXUA SÎPÎ’NİN BİR DAMLASI BİLE BORULARA HAPSEDİLEMEZ!

 

Varto Belediye yöneticileri diyorlar ki:

“Haklı olarak ve kendilerine de saygı duyduğum kişilerin eleştirilerine maruz kaldığımızı de belirtmek istiyorum. Bu suyu eğer Belediye almasaydı, şimdi bu su da karşı tarafta HES’e aktarılacaktı. Ama biz Varto’ya içme suyu olarak götüreceğiz. Ve bu dereyi kurutmayacağız, yeşil tutacağız. Dolayısıyla derdimiz sadece su götürmek değil, su götürürken ekolojik dengeyi de koruyacağız. Beyaz Su gözeneğin üzerinde su deposu kurup sadece bir gözeneğini alıyoruz. Aşağıda başka gözeler var onlar dereye akıyor. Biz su alırken HES gibi ekolojik dengeyi bozmayacağız. Su alacağımız gözelerden dolayı derenin suyu azalmıyor, öbür gözeleri etkilemiyor. Zaten derede su sürekli akıyor. Bizi eleştirenleri çok haklı görüyorum. Arkadaşların doğaya sahiplenmesini takdirle karşılıyorum ancak olmayan bir şeyi ortaya atıyorlar. Bunu (yani kayyım projesini) hem dinsel hem ekolojik dengeyi bozma şeklinde işlemek doğru değil. Bizim oradaki dengeyi bozma gibi bir niyetimiz yok. Onlar kadar biz de oradaki dengeye sahip çıkıyoruz. Ama işin buradaki boyutunu bilmedikleri için öyle söylüyorlar. Bizi eleştirenlere de doğaya gösterdikleri duyarlılıktan dolayı teşekkür ediyoruz. Vartoluların desteğine ihtiyacımız var. Çünkü biz hiçbir yerden kredi alamadık. Bize destek veren!” diyerek bizimle alay ediyorlar.

 

HES’in karşı taraftaki Axua Sîpî gözeneklerinden su alması mümkün olmadığı halde, belediye yöneticileri politikacı Demirel gibi politik ajitasyona başvuruyorlar. Doğru olmayan beyanlarda bulunuyorlar. Goşkar Baba’nın son kalan gözelerinden son damlalarını da alarak ve 3-4 Km. boyunda yamacı enine 200-300 metre yarmak nasıl “ekolojik dengeyi bozmadan” sağlayacaksınız? Bu doğru değil!.. Tecrübeli ve güzel bir politik dil kullanıyorlar. Siz eleştirseniz de eleştirmeseniz de, karşı çıksanız da çıkmasanız da biz bu projeyi gerçekleştireceğiz demek istiyorlar. Avrupalılar da kendilerinin arkasında oldukları savaşların, katliamların, soykırımların ve ekolojik-kırım politikalarının sonuncunda hep, “kaygıyla karşılıyoruz, haklı eleştirileri anlıyoruz” diyorlar. Aynı şeyleri kendileri yapmaya devam ediyorlar. Bizimkilerin de o hesap. Bu iki yüzlü tavır ve davranışlar, her yerde kendilerini uygar gösteren kapitalizmin neoliberal politik sözcülerinin değişmez karakteridir. Biz bunları anlıyoruz. Bu doğru olmayan argümanlarla bize gelmeyin!

Bizim DEM Partimiz.

Partisinin paradigmasında ekolojik dengeyi koruma olan bizim DEM partisinin, Kayyımın atandığı il ve ilçelerde, “Kayyım atandı, kapılar halka kapandı” sloganı Varto’da, “Kayyım atanmadı, kapılar halka kapandı,”ya dönüştü.

 

AXUA SÎPÎ’NİN BİR DAMLASI BİLE BORULARA HAPSEDİLEMEZ!

 

Gaşkar Baba, bizim doğayı canlılarıyla birlikte koruyan ve seven tabiat inancımızdır. Goşkar Baba, bizim doğayla birlikte iç içe yaşayan bilimsel inancımızdır. Yoksa onlarca soğuk su gözeleriyle bize ve bütün canlı, cansız varlıklara ‘buyur‘ diye soğuk sularını, bol oksijen serin rüzgarlarını ikram eden Goşkar Baba’yı Tanrı saydığımızdan değil. O da bunu biliyor, biz de. Ama Tanrı ile birlikte çalıştığı, duasının da kabul olunduğunu biliyoruz. Doğa ve Goşkar Baba sizden öyle bir intikam alır ki, vallahi nerden geldiğini şaşırırsınız!..


Ey halkın size oy verdiği Belediye Eşbaşkanları!

İki HES projesi bu coğrafyanın ekolojik sistemini zaten yeterince bozmuş, büyük bir tahribat yaratmıştır.

 

Bu yüzden diyoruz ki,”AXUA SÎPÎ’NİN BİR DAMLASI BİLE BORULARA HAPSEDİLEMEZ!”

Bilmenizi isteriz ki, bu Yeşil Vadi yalnızca su değil, doğamız, bilimsel inancımız, kimliğimiz ve insanlığımızdır! Siz bunlara saldırıyorsunuz!

 

Doğayı katlederseniz o da sizden intikamını alacaktır!

Goşkar Baba ve doğadan dualarınızı esirgemeyin!

 

24.06.2025

Azad Ronî